Bir kadın (donör), alıcının çocuk sahibi olması için yumurtalarını başka bir kadına (alıcıya) verir. Yumurta bağışlamak için donörün, tek bir döngüde birden fazla yumurta büyütmesine neden olacak ilaçları vermiş olması gerekir. Daha sonra yumurtalar, bir ultrason sondasına eşleştirilmiş bir iğnenin vajinal dokular yoluyla sokulmasıyla donörden çıkarılır. Daha sonra yumurtalar yumurtalıklardan dikkatlice çıkarılır. Bir embriyolog yumurtaları çıkardıktan sonra değerlendirir. Daha sonra erkek partnerden veya sperm bankasından elde edilen spermler her bir yumurtanın etrafına yerleştirilir veya enjekte edilir. Bu prosedür in vitro fertilizasyon (IVF) olarak bilinir.
Gerekli seçimleri erkenden yapmak, yumurta donörü çalıştırmanın zorluklarından biridir. Anonim mi yoksa bilinen bir yumurta donörü mü seçeceğinize karar vermek zordur. Kendiniz için en iyi seçeneği seçebilmeniz için, anonim ve bilinen yumurta bağışı arasındaki farkları bilmek önemlidir.
Bilinen yumurta donörleri
Bilinen yumurta bağışı, alıcının tanıdığı bir donörden alınan yumurtaların kullanılmasıdır. Bu bir akrabanız veya arkadaşınız olabilir ya da bir bağış kurumu aracılığıyla yumurta bağışında bulunmayı teklif eden biri olabilir. Bilinen yumurta donasyonunun olumlu yönü, alıcının işlem konusunda daha rahat hissetmesi ve donör seçiminde daha fazla kontrol sahibi olabilmesidir.
İsimsiz yumurta bağışçıları
İsimsiz yumurta bağışı, yumurta donörünün kimliğinin gizlendiği bir düzenlemeyi ifade eder. Bu, potansiyel ebeveynlerin tedavileri için mükemmel donörü bulmak amacıyla eşleştirme hizmetlerimizden yararlanacağı anlamına gelir. En iyi eşleşmeyi bulmak için çeşitli donör profillerinden oluşan bir veritabanını inceleyeceğiz. Hastalar genellikle donörün saçı, ten rengi, göz rengi, boyu, kilosu, eğitim durumu, kariyeri, hobileri, kişiliği vb. gibi fiziksel özellikleri hakkında bilgi edinebilir.
Hangisi daha iyi?
Her iki seçeneğin de kendilerine göre pek çok faydası ve riski vardır. Bilinen ve isimsiz yumurta bağışı arasındaki karar kişisel bir karardır ve bireysel koşullara ve potansiyel ebeveynlerin tercihlerine göre yapılmalıdır. Her seçeneğin potansiyel risklerini ve faydalarını tam olarak anlamak için bir doğurganlık uzmanı ve/veya akıl sağlığı uzmanıyla konuşmak önemlidir.
Bilinen yumurta donörlerinin artıları – İsimsiz yumurta bağışçıları
|
Bilinen yumurta bağışçıları |
İsimsiz yumurta bağışçıları |
|
Daha fazla bilgi mevcut |
Hem ebeveynlerin hem de bağışçının mahremiyetinin korunması |
|
Ebeveynler seçim süreci üzerinde kontrol sahibidir |
Olası çatışmalardan kaçınmak |
|
Benzer genetik ve özellikleri kullanın |
Daha fazla seçim |
Bilinen yumurta donörlerinin eksileri – İsimsiz yumurta bağışçıları
|
Bilinen yumurta bağışçıları |
İsimsiz yumurta bağışçıları |
|
Duygusal stres |
Sınırlı bilgi |
|
Donör fikrini değiştirebilir |
Donörle gelecekte iletişim kurmak imkansızdır |
|
Donör kendisini baskı altında hissedebilir (örn. bir arkadaş veya akraba) |
Dikkate alınması gereken etik faktörler
Bilinen ve isimsiz yumurta bağışı arasında karar verirken dikkate alınması gereken çeşitli etik kaygılar vardır. Bu faktörler arasında şunlar yer almaktadır:
Donörler ve alıcılar, yumurta bağışına başlamadan önce bilgilendirilmiş onam vermelidir. Bu, bireylerin süreç, riskleri ve avantajları hakkında uygun şekilde eğitilmeleri ve sürece katılmayı isteyerek seçmeleri gerektiği anlamına gelir. Hastalara ayrıca bağış sonucu doğan çocukların kendileriyle genetik bir bağlantısının olmadığı da bildirilmelidir.
Hem bağışçılar hem de alıcılar gizliliklerini koruma hakkına sahiptir. İsimsiz bağışçılar isimsiz kalma ve kişisel verilerinin ebeveynlerle paylaşılmaması seçeneğine sahiptir. Öte yandan, bilinen bağışçıların mahremiyet hakları ve eğer istemezlerse bağış yapmaya razı olmaya zorlanmama hakları vardır.
Psikolojik sonuçlar: Hem donörler hem de ebeveynler, yumurta bağışının bir sonucu olarak psikolojik ve duygusal zorluklara katlanabilirler. Örneğin, bilinen bağışçılar, hiç tanışmayabilecekleri bir çocukla biyolojik bir bağları olduğunu bilmenin getirdiği duygularla ilgili sorunlar yaşayabilirken, isimsiz bağışçılar, kalıtsal genlerine ne olabileceği konusunda endişe duyabilirler.
Uygun tedavi: Yumurta bağışı süreci boyunca hem donörlere hem de ebeveynlere adil davranılmalıdır. Bu, bağışçıların harcadıkları zaman ve emekleri karşılığında yeterli tazminat almalarını, sağlıkla ilgili hastalıklar ve zihinsel hastalıklar açısından dikkatli bir şekilde değerlendirilmelerini ve uygun tıbbi tedaviye erişimlerinin sağlanmasını da içerir. Ayrıca hastalar yaş, ırk, etnik köken veya başka herhangi bir faktöre dayalı ayrımcılığa maruz kalmamalıdır.
İyi Niyet: Yumurta bağışı, alıcının yararına ve kendisinden sonraki çocuğun yararına olacak şekilde yapılmalıdır. Klinikler ve doğurganlık uzmanları etik idealleri teşvik etmeli, süreç sırasında ve sonrasında gelişebilecek zorlukların farkında olmalıdır.
Sonuç
Kesin doğru ya da yanlış cevaplar yoktur. Karar verme sürecinde sizin ve olası donör adayı çocuklarınızın ne tür bir donör ilişkisine sahip olacağı her zaman dikkate alınmalıdır.