IVF CYPRUS
assisted reproduction techniques.jpg

Çiftler için Yardımlı Üreme Teknikleri

Yardımlı üreme teknolojisi tedavileri, partnerler arasındaki cinsel ilişki dışındaki hamilelik girişimleridir. Biyolojik yöntemler başarısız olduğunda bir sonraki adım, sperm ve yumurtayı cerrahi bir prosesle birleştirmektir.


Çiftlerin ailelerini tamamlamak için düşünebilecekleri birçok yardımlı üreme tekniği bulunmaktadır:


  • İn Vitro Fertilizasyon (IVF): Bu prosedür, dişinin yumurtalıklarından yumurtaların alınmasını ve bu yumurtaların laboratuvarda spermle döllenmesini içerir. Elde edilen embriyolar, sağlıklı bir gebelik umuduyla dişinin rahmine yerleştirilir.

  • İntrauterin İnseminasyon (IUI): Babanın sperminin, dişinin rahmine yerleştirilmeden önce yıkanmasıyla gerçekleşen bir tedavidir. Sperm kalitesi ideal olmayan, ancak yeterli olan durumlarda kullanılır. Bu yöntem, doğal döllenmeye yardımcı olur.

  • İntrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI): Genellikle IVF ile birlikte kullanılan bir prosedürdür. Bu prosedür, bir spermin doğrudan bir yumurtaya enjekte edilmesini içerir ve başarılı döllenme olasılığını artırır. Bu nedenle, kliniğimizde ek maliyet olmaksızın standart bir uygulama olarak kullanıyoruz.

  • Yumurta ve/veya Sperm Bağışı: Dişi ve/veya erkek kısırlık sorunları olan durumlarda, hastalar tedavide kullanmak üzere ya dişi ya da erkek donörü veya her ikisini de seçebilir.

  • Taşıyıcılık: Hamileliği doğuma kadar sürdürmeyi zorlaştıran tıbbi sorunları olan çiftler için bir alternatiftir. Taşıyıcı anne, amaçlanan ebeveynlerin adına çocuğu taşımak için kullanılır.


Yardımlı üreme tekniklerine ihtiyaç duyanlar:

  • Kısırlık sorunu yaşayan bireyler

  • Genetik bozuklukları veya kromozomal anormallik öyküsü olan kişiler

  • 35 yaşından büyük ve doğal gebe kalma konusunda zorluk yaşayan kadınlar

  • Düşük yumurtalık rezervine sahip olan veya menopoza giren kadınlar.

  • Aynı cinsiyetten çiftler veya yalnız ebeveynler.


Yardımlı üreme tekniklerine hazırlık:


Yardımlı üreme teknikleri operasyonları için hazırlık sürecinin büyük bir parçası infertilite nedenlerinin değerlendirilmesidir. Kısırlık, en az bir yıl korumasız cinsel ilişkiden sonra gebe kalmama olarak tanımlanır. İnfertilite değerlendirmesi, 35 yaş üstü kadınlarda altı ay infertilite sonrasında veya rahim veya tüp hastalığı veya erkek infertilitesi gibi tanınmış potansiyel engeller bulunduğu durumlarda başlayabilir.

Adet geçmişi, gebe kalma geçmişi, infertilite süresi, önceki infertilite tedavileri, geçmiş tıbbi ve cerrahi öykü ve aile öyküsü, başlangıçta detaylı bir incelemenin parçasıdır. Temel vital işaretler, vücut kitle indeksi, tiroid değerlendirmesi, fazla androjen ve pelvik muayene fiziksel muayenenin bir parçasıdır.


Reproduktif tedaviye yumurtalıkların nasıl cevap vereceğini tahmin etmede yumurtalık rezervi analizi önerilebilir. Testler, düşük yumurtalık rezervine sahip olduğunuzu gösterirse, başarı şansınız düşüktür. Yumurtalık rezervi, FSH ve estradiol düzeylerinin adet döngüsünün ikinci veya üçüncü gününde ölçülmesi, AMH (antimüllerian hormon) ölçümü veya antral folikül sayısının (antral folikül sayısı için Transvajinal Ultrasonografi Taraması) sayılmasıyla belirlenebilir. Artmış bir FSH ve/veya estradiol düzeyi, düşük antral folikül sayısı veya düşük AMH düzeyi, özellikle 35 yaş üstü kadınlarda düşük gebelik oranlarıyla ilişkilidir.


Ultrasonografi incelemesi, PCOS ve endometrioz gibi diğer infertilite nedenlerini veya tıkalı fallop tüplerini ortaya çıkarabilir. Semen analizi, erkek infertilitesi incelemesinin bir parçasıdır.


Yardımlı üreme teknolojisi seçimi:

Yardımlı üreme teknolojisi (YÜT) seçimi, infertilite yaşayan ebeveynler için zorlayıcı bir karar olabilir. YÜT tedavilerini kullanmayı düşünen bireyler için bilgi toplamak kritik olsa da zordur. Bir tedavi seçerken dikkate alınması gereken ana faktörler şunlardır:

  • İnfertilite nedenini keşfetmek: Eğer erkek partnerin sperm sayısı düşükse veya sperm hareketliliği zayıfsa, o zaman ICSI en iyi alternatif olabilir. Eğer dişi partnerin tıkalı fallop tüpleri veya ovülasyon sorunları varsa, IVF düşünülebilir.

  • Farklı YÜT tedavilerinin başarı oranları: Başarı oranları, dişi yaşı, sperm veya yumurta kalitesi ve üreme kliniğinin nitelikleri gibi çeşitli koşullara bağlı olarak değişebilir. Çiftler araştırma yapmalı ve düşündükleri YÜT türünün başarı oranlarını sormalıdır.

  • YÜT tedavilerinin maliyeti: Ebeveynler farklı tedavilerin maliyetlerini incelemeli ve bunları karşılayıp karşılayamayacaklarını görmelidir. Bu tedavilerin psikolojik maliyeti de göz önünde bulundurulmalıdır, çünkü bunlar zihinsel olarak da yorucu olabilir.

Kişisel değerler ve etik düşünceler: Bazı çiftler, bağışlanmış yumurta veya sperm kullanmaktan çekinebilir, diğerleri embriyoların yok edilmesinden endişe duyabilir. Bu endişeleri bir üreme doktoruyla keşfetmek ve prensiplerinizle uyumlu ve rahat bir karar almak kritik önem taşır."


Nasıl yardımcı olabilirim?